29 Aralık 2009 Salı
18 Aralık 2009 Cuma
dexter s04e12
18 Aralık 2009 Cuma
Meğersem 3. sezonun final bölümünde Rita'nın gelinliğinin üzerine damlayan kan lekesi bir forşadoving imiş. Ah be! Moralim bozuldu gece gece, uykum kaçtı. Şimdi bekle dur bakalım bir 8 ay kadar.
7 Aralık 2009 Pazartesi
5 Aralık 2009 Cumartesi
durum böyle korkunç
5 Aralık 2009 Cumartesi
evlerimize giren her bir sinek aslında bir ajan! beyinleri, uçmaları ve etraflarında gördükleri, önemli veya önemsiz, her olayı saniyesi saniyesine belleklerine kaydetmeleri için programlandırılmış durumda. birer robot hepsi!
günümüzde sinekleri öldürmeye çalışan fakat başaramayan insanlarımız ölümden dönüyor, sinekleri öldüren insanlarımız ise bilinmeyen nedenlerden dolayı, sinekleri öldürdükten kısa bir süre sonra, hayatlarını yitiriyorlar.
2 Kasım 2009 Pazartesi
aşkrı
2 Kasım 2009 Pazartesi
Şarkının biri söyleyenini büyülemiş. Şarkıyı söyleyen, şarkının büyüsüne kapılarak, sevgilisiyle olan ilişkisinin gidişatını, şarkının gidişatına göre düzenlemeye başlamış. İlişkileri şarkının her bir cümlesine göre ilerliyormuş. Bir süre mutlularmış. Ama şarkı o kadar belli ediyormuş ki ilişkinin gidişatını, en başından belliymiş sonunda ne olacağı. Çünkü o kadar hüzünlü bir şarkıymış ki bu, duyan içinde rahatça bağırabileceği boş bir oda arıyormuş. Ancak bağırarak içindeki hüznü atabilirmiş dinleyen. Şarkının hüznü ilişkiyi ¨aşk¨a dönüştüren en önemli etkenlerden biri olmuş. Şarkının sonunun gelmesi gibi ilişkinin de sonu gelmiş. Böylelikle ilişki de tam anlamıyla ¨aşk¨ adını almış olmuş.
19 Ekim 2009 Pazartesi
11 Ekim 2009 Pazar
10 Ekim 2009 Cumartesi
Justin Reed Art
10 Ekim 2009 Cumartesi
Takip ettiğim bloglardan birinde gördüm. Ben de bloguma koymadan edemeyeceğim. Çok çok iyiymiş ki bunlar yahu!
6 Ekim 2009 Salı
taşkın ben
6 Ekim 2009 Salı
Geçenlerde Mecidiyeköy'den otobüse binip evime gidecektim. Hava o kadar sıcaktı ve Mecidiyeköy o kadar kalabalık ve çirkindi ki, bir an önce oradan uzaklaşmak istiyordum. Otobüsümün kalkacağı durağa doğru yürüyordum ki tam o sırada binmem gereken otobüsün durağa yaklaştığını gördüm fakat duraktan epey uzaktaydım. Yetişemeyeceğim korkusuyla koşmaya başladım. Sonunda otobüsü yakaladım. Otobüse bindiğimde nefes alış verişlerim normalde olduğundan daha hızlıydı. Akbilim olmadığından şöförün yardımcısına para vermeye hazırlanıyordum ki adam bana birden, ¨Ne oldu?¨ diye sordu. ¨Ne mi oldu?¨ diye ben de ona soru sordum. Bu sefer, ¨He, evet. Neden koştun ki?¨ şeklinde daha açıklayıcı bir soru yöneltti. ¨Otobüse yetişemeyeceğimi sandığımdan¨ diye cevap verdim. Bunun üzerine ¨Ah bu gençler! Ah bu gençler! Ben de sizin yaşınızdayken böyleydim. Ah, ah!¨ diye iç geçirdi. Adam bu cümleleri kurarken her ne kadar yüzümün ifadesini kontrol etmeye çalışsam da bir türlü kontrol edemedim.
Ah ben, ah!
18 Eylül 2009 Cuma
17 Eylül 2009 Perşembe
14 Eylül 2009 Pazartesi
“there is something really wrong with esther.¨
14 Eylül 2009 Pazartesi
OMG!!! actually esther is not a nine years old orphan! she is a thirty three years old, wounded soul, woman! she is some kind of a dwarf. because of that she looks like a little child. besides that she has an evil soul, she does bad things to people. for example she tries to seduce her stepfather(s). how interesting, how creative, how lame(!), how scary story it is! i cannot believe!
omgomgomg!!!
there is nothing wrong with esther! there is nothing in this movie. actually it is not a movie! it has to be like that: there is something REALLY wrong with the site of IMdb and the audience. their rate for this movie, orphan, is 7.2. that is the interesting part, i think. OMG OMG!
20 Ağustos 2009 Perşembe
Ne güzel oyun
20 Ağustos 2009 Perşembe
Little Wheel
There was once a world of living robots. But one day a bad accident occured in the main power generator. The world fell into a deep sleep. Bring life back to the world!
9 Ağustos 2009 Pazar
buzz
it's own buzz
annoyed itself
and it decided
not to fly again,
it took offense
to the world again and again.
annoyed itself
and it decided
not to fly again,
it took offense
to the world again and again.
4 Temmuz 2009 Cumartesi
cowboy junkies - sweet jane
filmin isminde kovboy kelimesini gördüm, filmde de cankileri gördüm diye hemmen aklıma cowboy junkies'in sweet jane'i geldi. istedim ki bu güzel şarkı blogumda olsun.
Drugstore Cowboy and Hat On a Bed

Yirmi altı yaşındadır kovboy Bob. Uyuşturucu bağımlısıdır. Eklemek gerekirse hala ergendir. Beş parasız ama cesurdur. Geceleri eczaneleri soyar. Kendisine gereken ilaçları aldıktan sonra gecenin karanlığına karışır. Gözü parada değildir, kendine gerekeni alması yeter ona. Peşinde onu yakalamak isteyen adamlar vardır. Fakat bir türlü suç işlerken yakalayamazlar kovboyu. Ayakkabıları sivri burunlu değildir. Atı yoktur. Şapkaları hiç sevmez. Kovboy şapkasını da hiç takmaz. Batıl inançları vardır bazı bazı. Mesela köpeklerden bahsedilmemelidir; otuz gün boyunca uğursuzluk getirir. Daha kötüsü de yatağın üzerinde duran şapkadır. Bu uğursuzluk başına geleceğine, her cesur kovboyun tercih edeceği gibi, ölmeyi tercih eder.
Nitekim kasıtlı olarak yatağın üzerine konulan şapkanın ardından gelen "uğursuzluklar" doğrultusunda kovboyumuz hayat biçimini değiştirmeye karar verir. Sıradan, düz adam olur. Artık korkudan mıdır bilinmez, daha önce de kafasına hiç takmadığı şapkasını tamamen görmemezlikten gelir, bir kenara bırakır. Ama bıraktığı kenar yatağın üstü, altı ya da herhangi bir kenarı kesinlikle değildir.
29 Haziran 2009 Pazartesi
Ben dedim, dedimdi ben
Rüyama girecek dedim, giri giriverdi.
Önce açtı ağzını, zehirli dişlerini ayırdı, sonra düşürdü tuzağına(,)
kurbağayı, karıncayı, sineği, böceği
...
yedi.
Önce açtı ağzını, zehirli dişlerini ayırdı, sonra düşürdü tuzağına(,)
kurbağayı, karıncayı, sineği, böceği
...
yedi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)